Sisli bir sabahtır. Ayaklarımı görerek uyandım. İçimde
müthiş bir istek vardı. O filmi kaçırmamalıydım. Rüyamı hatırlamıyordum.
Gözlerimde durmadan beliren yaşı silmekten vazgeçmiştim. Kendime sütlü kahve
hazırlamaktan vazgeçmiştim. Ne sabahtı!
Masa örtüsünün püsküllerine, duvarın beyazlığına,
koltuk kenarında duran hırkaya dalıp gidiyorum. Giderek dalgınlığıma
alışıyorum. Giderek daralıyor sabah. Kedimi tanıyamıyorum. Dün gece üzerimde
uyuyan kedim gitmiş de başka bir kedi
gelmiş sanki. Ona benzeyen ama bir taraftan da onunla uzaktan yakından ilgisi
olmayan mırıltı yumağı gelmiş. O filmi kaçırıyordum.
Billur uyanmıştır şimdi. Geriniyordur. Bileğindeki
gökkuşağı dövmesine bakıyor olabilir. Biraz hayran kendisine. Biraz da düşman. Billur
şimdi kahvaltı etmek için şarkı dinliyordur. Tualin karşısında durup düşünceli
bir martı yüzünde karar kılar ve fırçalarla konuşur.
Billur uyanmıştır. Geriniyordur.
Sisli sabahı evirip çeviriyordum ki yere düşürdüm ve
kırdım elimdeki tabağı. İçinden zeytinler, peynir ve yazılmamış bir not düştü
yere. Kendime yazmadığım o notu Billur görmüştür. Birbirimizin hayatını zehir
ettiğimiz de olur şölene çevirdiğimiz de. Billur anlamıştır, duymuştur. Martıları
ikimiz de çok severiz.
Filme gitmeyiz. Film kaçmıştır. Film gibi anlatır
Billur. Ona ne yaptın diye soramam. Yine de o sormak isteğimi duymuştur.
Sabahın köründe masa örtüsünün lekeleri şiir yazma
isteğimi kamaştırır, kurcalar, kışkırtır.
Kedim değişmiş derim. Billur inanmaz.
Sabahla alay ederiz. Filmi kaçırmış olmamla alay
ederim. Alay ettikçe şiir durur orta yerimde, yangına körükle gider. Billur’a
bakakalırım. Onun elleri ile barışmış, ellerine karışmış fırçaların renklere
değerek düşünceli bir martıya dönüşmesini izlerim. Hayat bu işte…
Billur uyanmıştır. Geriniyordur. Billur gözümde
beliren yaşı silmekten vazgeçişimi bilmiştir. Pek çok şeyi ben söylemeden
bilmiştir. Martıları çok sevmemizle de alay ederiz biz.
Takvim Kasım ayına işaret etmektedir. Ankara’da Aşağı
Ayrancı’da sisli bir sabah yaşanmaktadır. Radyonun, gazetenin, dükkanların hele
dükkanların açılası yoktur. Pazar gününe benzeyen sıkıntılı bir Pazartesidir.
Sigara pakedinin üzerinde Billur’un düştüğü not vardır: “Lirik Suçlar’ı yaz.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder