31 Ocak 2021 Pazar

6 Ocak 2021 Çarşamba

Somut Boşluk ve Yeni Yıl

 



 

Yeni bir yılı karşıladık.  İçimde deniz, martı sesleri, güneş buldum. İçimde sözcükler buldum cümlelere susamış. Annemle masayı kurduk, şarkılar dinleyerek karşıladık gelen yılı. İçimde küçük küçük hediyeler buldum. İçimde bir rüya buldum, içi ballı deniz kabuklarına bakıyordum hayran hayran.

Yeni yıldan beklediklerimiz yok denecek kadar azdı. İçimden koşmak, zıplamak, denizi öpmek, bulutlara şarkı söylemek geliyordu, yasaktı. İçimden ekmeği fırından almak, sokakta oynayan çocuklara sataşmak geliyordu, kimse yoktu sokakta. Müziğin sesini sonuna kadar açsam komşular kapıma dayansa diyordum ki herkes kulaklığını takmıştı.

Yeni yılda ne yapsak ne etsek hayatı eve sığdırsak diye kara kara düşünüyorduk. Pijamalarımızı çıkarsak, bir güzel giyinsek, parfümümüzü sıksak, saçımızı tarasak, havaya girsek diyoruz ama olmuyor. Birbirimize yaklaşamadığımız için, birbirimize dokunamadığımız için bir büyük boşluk var. O boşluk elle tutuluyor, gözle görülüyor, kokusu duyuluyor. Yine de anlatmaya kalktığımızda zorlanıyoruz. Uçurum var sanki gözlerimizde, düşüp düşüp durduğumuz. Bir insan bizim biraz yakınımızda olsa tehdit altında hissediyoruz. Oysa en çok yakınlığa ihtiyaç duyuyoruz.

Aynanın karşısında kendimi güzel, kitaplarımın içinde kendimi bilgili, internet karşısında kendimi meraklı buluyorum ama boşluk yüzünden ağlıyorum. Bir boşluk ki insanın gözlerine uçurum, gönlüne korku yerleştiriyor. Dokunma Rüyası diye bir öykü yazarsam şaşırmayın.

Bir varmış bir yokmuş. İnsanlar birbirlerini sevdiklerini ifade etmek için birbirlerine sarılırlarmış. Sarılıyorlar mıymış? Virüsün olmadığı yıllarda herhalde… Virüsün olmadığı yıllar varmış.

Yeni bir yıl geldi. Virüs için aşılar bulundu, ilaçlar bulundu, ne kadar etkili oldukları tartışılıyor. Bu yeni yılda virüsten kurtulabileceğimiz hayalini kurmayan var mı merak ediyorum. Bu yeni yılda yasaklar ve belirsizlik biter, virüs hayatımızdan çekip giderse dünyaya, kendimize, sevdiklerimize yepyeni bir gözle bakabiliriz belki. Uçurumsuz gözlerimi özledim, boşluksuz hayatı özledim, sokağa maskesiz çıkmayı, dokunmayı, sarılmayı özledim.

Bir varmış bir yokmuş. Bir yıl bir virüs insanların başına bela olmuş ve insanlar şaşkına dönmüş. Akıllanmışlar mı bilinmez ama özlemeyi ve kıymet bilmeyi içlerinden çoğu öğrenmiş.

Mesafeleri aşmayı başarmış ve birbirinin yaşamına dokunabilmiş insanlar var.

Yaşamını yitiren insanları düşününce ve her gün bu tehdit altında olan sağlık çalışanlarını düşününce haykırıyorum: Git artık Covid-19…


Yasemin Şenyurt

2021