30 Kasım 2018 Cuma

Vapur Vapur

Fotoğraf: Yasemin Şenyurt


Deniz deniz deniz 
Ne kadar çok söylenirse söylensin 
Anlamından kaybetmeyen sözcük 
Vapur vapur vapur
Gittikçe 
Uzaklaşmayan 

Yasemin Şenyurt

29 Kasım 2018 Perşembe

içi hazine içi sezgi içi öykü



Bir şarkı var içimde. O şarkının içinde de başka bir şarkı. İçimdeki şarkılar sonsuza dek söylenecek. Nereden mi biliyorum? Seziyorum diyelim. Gecenin içindeki umut sürecek. Çünkü yıldızlar var. Bazen kendini ifade edemezsin. Ölüyorum zannedersin. Hişt hişt sesi duyarsın saatten, defterden, kalemden. Kulaklarını da kapasan, evden de kaçsan, kendini uzaya da fırlatsan eğer bir insanı seviyorsan "hişt hişt" sesi duyarsın. Demek ki bir öykü de var içimde. İnsanın içi hazine mi ne!

Şu an bu yazımı okuyorsun ama bilmiyorsun az önce ne haldeydim. Biraz sonra ne halde olacağımı da ben bilmiyorum. Her şey bilgi değil... Seziyor olmalısın. Güzel bir gece çünkü yağmur yağdı bu şehirde. Zor anların üstesinden gelmek için insanın şarkıları olmalı. Bir öykü var içimde. Yazdığım, yazılmış, yazacağımız....

Seviyorsan ciddi ciddi oyun oynayan bir çocuk gibi kendinden geçersin...

Kendine gel derlerse gülersin sadece. Bilmek zorunda değilsin. Sezebiliyor musun?

Yasemin Şenyurt
30.11.2018
Ankara




23 Kasım 2018 Cuma

Ev Sahibi, Dev Kadar Gül ve Gazeteci



Yaşam insanı şekillendiriyor bir heykeltıraş gibi. Fazlalıkları alıyor, korkmuyor. Şekle kavuşmak belki de anlama kavuşmak. Şekle kavuşunca insan sürekli o şekli korumuyor, değişiyor bazen bir şiir sayesinde. Değişiyor bazen bir nehir kıyısında. Değişiyor çünkü bir anısı var ona gelecekten haber veren. Değişiyor çünkü insan da anların heykeltıraşı. İşe koyulmadan önce pencereden bakıyor, başkalarının göremediklerini de görüyor dışarıda. Dağ tamam işte, dağ diyor ama bir yanıyla da biliyor o ağlayan bir dağ. Ağaç işte bildiğimiz ağaç diyor ama biliyor o vefakar bir ağaç. Şu deniz, bu gemi, bu da alabildiğine gökyüzü, yamuk bulut falan hepsine kendini katıyor, an şekil almayı sürdürüyor. Gül büyüyor, büyüyor ve bir de bakıyor ki dev kadar olmuş gül. Dev kadar gül ama yine kırılgan. Yaşam insanı şekle kavuştursun, insan ana şekil veredursun gül bahçesi oluyor evin orta yeri. Bakabileceğine yürekten inanıyor gül bahçesine. Ev bana fazlaydı diyor. İyi oldu böyle diye fısıldıyor dev gibi olan güle. Dev gibi gül inanamıyor duyduklarına. Evi mahvettim diye düşündüğünden utanç içinde olan gül ev sahibine bakıyor hayranlıkla. "Benden küçülmemi istemeyecek misin, beni buna zorlamayacak mısın?" diyor. 

Ev sahibi şaşkın şaşkın :" Hiç olur mu öyle şey, yeryüzünün hangi köşesinde senin kadar güzel ve dev bir gül var?" Dev gibi gülü kendine getiriyor bu cümle. Titriyor dev gibi gül. Ev sahibi biliyor ki gül de şekillendirir insanı. Gül aşka kavuşturuyor ev sahibini. Bir gün üne kavuşuyor bu evin orta yerindeki gül bahçesi. Gazeteci röportaj yapmak için ev sahibini arıyor. Ev sahibi üne kavuşmaktan hoşnut değil ama "buyrun, gelin" demiş bulunuyor. Gazeteci öyle farklı sorular soruyor ki ev sahibi şaşkın, mutlu. "Şansa bak" diyor kendi kendine ama biliyor ki evin orta yerindeki gül dev gibi olmasına rağmen kırılgan. "Önce onunla konuşmalıydım" üzüntüsünü yaşıyor. Gül üzgün olmadığını söylemek istiyor ama sesi kısılmış ,konuşamıyor. Gülün konuşamamasını onun kırılganlığına bağlayan ev sahibinin boğazı düğüm düğüm. 

Gazeteci durumu anlıyor ve acil olarak bir işi çıktığını söyleyip evden ayrılıyor. Kimse gazetecinin bu anlayışlı halini anlamayacak ve herkes ona şaşkın gözüyle bakacak ve belki de işinden olacak ama gazeteci kendini biliyor. Gazeteci yıllar önce ruhsal bir sorun yaşamış ve bu sorunu aşmak için çok çabalamış. Bu ruhsal sorun onun heykeltraşı olmuş, ona şekil, anlam vermiş. Ev sahibini ziyaret edecek bir gün yeniden ve gazeteci olarak değil, biliyor bunu. Ev sahibi de dev gibi gül de onun yeniden geleceğini hissediyor. Gül utangaç değil bu sefer, suçlu hissetmiyor kendisini ve bir gün ev sahibine "Telefonu yok mu?" diye soruyor. Ev sahibi o an "kimin telefonu yok mu?" diye sorsa da gülün dediğini anlıyor. 

Yasemin Şenyurt

19 Kasım 2018 Pazartesi

uyumsuz sözcük




uyumsuz bir sözcüktü aşk
neresinden bakılırsa bakılsın 
ne kadar hayatın içinde olursa olsun

şiirden ve soluk soluğa olmaktan doğardı
kendini anlamakla büyürdü
bilge olurdu ayrılıklara meydan okuduğunda

uyumsuz bir sözcüktü aşk
hayatı devrik kuracak
insanı sonsuzlaştıracak kadar 

Yasemin Şenyurt
20.11.2018

18 Kasım 2018 Pazar

somut dünya

Biz daha doğrusu biz
İyi yorulduk ve iyi oldu bu
İyiyim demek istedik mi
Ben yani biz 
Yetiştik mi dünya işlerine
Koşturduk mu nefes nefese
Bu nasıl bir gidiş
Ben ya da biz
Ayrılık bir türküdür
Boğazı düğüm düğüm eder
İnsanı sevda eder
Belleğimde Ortaköy
Denizi aşk
Ben miyiz öyküsünde
İyiyiz
Biz miyim şiirinde
Gülden nedenler
Sümbül sevinçleri
Nergis mi nergis akşamlar
Belleğimde Ortaköy
Kış mı kış
Deniz mi deniz
Somut dünya soyut biz
Yasemin Şenyurt

16 Kasım 2018 Cuma

yorgun

14 Kasım 2018 Çarşamba

İnatçı Yeşilim Yaprak




Bir nehirde salınan turuncu yaprak sanki karnım
Karnımda konuşkan bir şey
Susuşlarım hep onun yüzünden 

Kelebek oluyorum Tanrım
Kollarımı açıyorum pırrrrr 
Son hız 

Son hız 
Başım dertte
Yüreğim düğüm düğüm

Uyak aradığım kuru yalan
Bir nehirde salınan kırmızı bir taşım 
Cız ediyor gözlerim

Kasım sabahının ayazında
İnatçı yeşilim yaprak 
Kendime keçi demeye utandım

Yasemin Şenyurt
15.11.2018

12 Kasım 2018 Pazartesi

Zonklayan Gerçek

Gaziantep'de






2 Kasım 2018 Cuma

Ben Y



ben y
bazen yanlıştan
bazen yıldızdan

benim evet
bazen hırçın mı hırçın
karadeniz sanki

evet bendeniz
başım üşüyor alev alev
berem  yok iki üç asırdır
                                                                        korkma sev saçlarımı
                                                                     hırçınlığımı tatlıya bağladım
                                                                          evet benim şimdi

                                                                             daha çok ben

bazen nasıl olduğumu bilmeden
bazen sabahsız
rüyasız

ben y
hayattan alacaklı olmadığımı öğrenince 
mezun oldum 

evim 
bir oda
dört kitap rafı
duvarında bir yelkenli

ben y
en
çok da
yanardağ

bazen sakin mi sakin
sanırsın ölüdeniz

mezun oldum
iş buldum
kovuldum
iş buldum
kovuldum

harıl harıl 
ben y
geceye yelek örüyorum
başım alev alev

Yasemin Şenyurt
02.11.2018