26 Aralık 2023 Salı

Sihirli Gemi

 Düşen bakışımı tuttun

Tuttun kanat yaptın ışıktan 

Düşen başımı tuttun 

Haykırıştı bu 

Düşen yaprağı 

Düşen ağacı tuttun 

İsyandı bu


Düşen rüyayı

Düşen güneşi tuttun 

Doğdu 

Batmayı aklından geçirmeden 

Doğdu 

Işık ve ısı 


Düşen sesimi tuttun

Tuttun kanat yaptın 

Müzik 


Düşen sessizliğimi tuttun

Ayna yaptın 

Kendimi gördüm 


Kayıp gidecekti gelecek

Bir sihirli gemi yaptım 

Tuttum çok sevdim denizleri 


Kayıp gidecektim muhakkak

Kavradın bütün okuduğun şiirlerle

Denedin anlatmayı 


Kayıptım 

Bir sihirli gemi yaptın 

Geldim 


Düşen bakışımı tuttun 

Dalmış gitmiştim ölüme 

Islık çaldık birlikte 


Hatırladım 

Güzel şeyleri yeniden

Güzel bir insan olmak için 


Yasemin Şenyurt 

18 Kasım 2023 Cumartesi

Sanatın Anlamı/ Yasemin Şenyurt

 SANATIN ANLAMI HAKKINDA BAZI DÜŞÜNCELER / Yasemin Şenyurt

Sanat, insanın kökleri ve kanatları olduğunun farkına varmasını sağlayan ve hem kökler hem de kanatlar ile nasıl derinleşilebileceğini bize farklı yollarla anlatan bir olgudur.

***

Sanat, insanın özgürleşmesini sağlayan ve bazen bunu çok sessiz sedasız gerçekleştiren bir olanaktır.

***

Sanat, sanatçıyı ve alımlayıcısını eserde buluşturan, bu buluşmanın yoğunluğu ve renkleri sayesinde kişiye değerlerini yeniden değerlendirme gücü veren bir alandır.

*

Sanat, yaşamın her türlü haline odaklanır ve sizi de bu haller üzerinde düşünmeye, sorular sormaya davet eder.

*

Sanat, yüzeysel kabullenişleri ve yüzeysel karşı çıkışları duyar ve onlara yeni şeyler söylerken bu yeniliğin kaynağını, köklerini de daima düşünür.

*

Düşündükleri üzerine düşündükçe yeni kavramlar ve kavramlar arasında yeni ilişkiler bulan sanat, mutlağı aramıyordur. Yeni kavramlar ve kavramlar arasında yeni ilişkiler bulan sanat en az felsefe kadar nedir sorusunu sever.

*

İnsan şekillendirmeyi seven varlıktır. Kendisini, geleceğini, geçmişini, ilişkilerini hayal eder ve her hayal edişinde şekillendirir.

*

Sanatçının çok güçlü araçlara ihtiyacı yoktur; görmeye ve gördüklerini türlü türlü yeniden görmeye ihtiyacı vardır.

*

Sanatçının görmek için göze ihtiyacı yoktur. Gözlemler ve gözlemlediklerinin farklı şekilde olabileceklerini bilir, umar, onları farklı şekilde tasarlar.

*

Sanatçının gerçekle ilişkisi nasıldır? Gerçeği bütün yönleri ile görme cesareti olduğu kadar gerçeği değiştirme isteği ve gücünü de duyar sanatçı… Gerçeğin hayaller olmadan gerçek olamayacağını bilen kişidir.

*

Sanatçı, yolcu kişidir. Onun en uzun ve en zorlu yolculuğu kendine doğrudur. Kendine doğru yürür, koşar, yüzer, yaralanır, boğulur ve yeniden yürür, yüzer, koşar. Varış noktası ufuk çizgisi gibidir… Sanatçı yolcu kişidir, kestirme yolları bilir ama o daha çok engebeli yollarda daha çok dertle haşır neşir, daha çok farkında olarak yolu uzatır.

*

Sanatçı, kendi karanlığını tanır ve o karanlıkta durabilir. Bir süre karanlıkta durur ve daha sonra karanlığın içine nüfuz eder, onu iyice kavrar ve değiştirir. Karanlık birdenbire ve kendi kendine değişmez. Sanatçı kendi karanlığının içinde durabilme gücü bulur ve bu gücü diğer insanlara duyduğu sorumluluk ile buluşturmaya çalışır. Bu buluşmaya doğa ve teknoloji yardımcı olabileceği gibi engel de olabilir.

*

Sanat, yıkımın ve yaratıcılığın iç içe geçtiği, her iç içe geçişinde yaşama ve ölüme dair sorgulatan, kişiye hayalgücünü hatırlatan, hayalgücü ile yaratabileceklerini düşündüren capcanlı bir şeydir.

*

Bir sanat eserini alımlamak kişide yaşama, ölüme, özgürlüğe, aşka ilişkin boşluklar ve dolup dolup taşmalar meydana getirebilir. Sanat eserini alımlayan bir kişi aynı zamanda bu eserden çok etkilenmiş ise eserle konuşur, mektuplaşır, hediyeler alır ondan ve ona hediyeler verir.

*

Sanat eserleri çoğunlukla tabuları yıkar.

*

Kabul ettiğimiz, rahatımız bozulmasın, işlerimiz yolunda gitsin diye kabul ettiğimiz şeyler sanat eseri ile karşılaştıktan sonra başımıza dert olurlar. Sorgulamayı başlatan ve devam ettiren güçlü bir olanaktır sanat eseri…

*

Kimsenin sizi görmediğini, anlamadığını düşündüğünüz zamanda bile kendi yaptıklarınızın anlamına inanarak devam etmektir yaratma cesareti… Devam ederken reddedilmek, onaylanmamak acısı eşlik eder ancak bu acı aşılabilir. Yaptıklarının yeniliği, farklılığı yüzünden/ sayesinde sanatçı kabus/ rüya gibi deneyimler yaşamını… Bu deneyim kişiyi vazgeçmenin, deliliğin, ölümün eşiğine de getirebilir.

*

Umut ve mücadeledir sanat. Boş vermemek ve boyun eğmemekle başlar.

*

Sanat eseri, eşsiz öykülerin ortak yanlarını gösterir. Ortak yanlarını kavrayan insan dünyanın neresinde atılmış olursa olsun çığlığı duyar. Çığlığa kayıtsız kalamaz, çığlığa kendi çığlığını katar. Korku, insanın aklını ve kalbini düğümleyebilir; sanatçı düğümü çözmek için mücadele eder.

Bir insan için ufak bir şey yapmak da insanlık için hayatını adamak da sanatla kardeş eylemlerdir.

*

Sanat eylemdir.

*

Sanat, bütün eylemlere rehberlik edecek kadar sever bilgeliği.

*

Sanat, itiraz eder ve itirazını gerekçelendirir.

*

Sanat, insanca olmayan her şeye itiraz eden yaşam öyküleridir.

*

Sanatçı, kendi sözlüğünü yazar. Yalnızlık, özgürlük, ölüm, dayanışma maddelerine gelip sanatçının yazdıklarını okuyabilirseniz sanatçıların yaşadıkları çağın ötesinde olduğunu anlarsınız.

*

Sanat, güzeli ve çirkini işler ama bu işlemede doğru ve yanlış, iyi ve kötü sürekli iş başındadır.

*

Bazen bazı şeyler o kadar mekanikleşir ki sürekli tik tak seslerini duyarsınız her yerde… Mekanikleşen şeyler karşısında yabancılaşır ve kendinize, yaşamınıza dair duygusuzluk içinde kalabilirsiniz. Bir şairin kitabını elinize alıp sayfaları çevirmeye başladığınızda, şiire yakınlaştığınızda doğa, bedeniniz, insanlar ve yaşamınız yeniden anlam bulur. Şair sözcükleri o denli içeriden ve ustalıkla birleştirir ki tik tak seslerinin yerinde artık her şeyin kendine özgü sesi vardır.

*

Bir sanat eseri karşısında saatlerce durulabilir, dururken içinizde patlamalar olabilir, dünyada yerli yerinde görünen her şey sizin için soru işaretine dönüşebilir. Durmak bazen huzursuzluktur. Huzursuzluğunu tanıyan kişi, şeyler karşısında – ne kadar düzenli olursa olsun- bulantı duyabilir. Huzursuzluğunu tanıyan kişi, şeylerin eskiden beri olageldikleri gibi olması konusunda bile kararsızdır. Kararsızlığını şüpheye borçludur. Şüpheli ve huzursuz kişi, şeyleri yeniden görmeye, duymaya, onlara dokunmaya ve dokundukça yeni bağlar bulmaya başlar. Şeylerin dünyasında bulunan yeni bağlar kişinin geçmişine ilişkin durumları da yeni bağlamlarda değerlendirmesini sağlar.

*

Kendisindeki boşlukları, eksiklikleri, kötülükleri hiç tanıyamamış bir insan sanat eserinin karşısında saatlerce duramayabilir. Şeylerin içinde bir şey olarak sanat eserini görmek; kişinin sanat eserinde kaybolmasına, eserle birlikte değişmesine izin vermez. Sanat eseri yeryüzüne ait olmakla birlikte Heidegger’in dediği gibi aynı zamanda dünya açımlar…

*

Kendisindeki boşlukla ilk kez sanat eseri ile karşılaşan kişiler olmuştur ve baş döndürücü bir deneyim olarak yaşamış olabilirler bu karşılaşmayı. Kendisindeki kötülüğe dair ilk kez düşünen insan, bu düşüncesini dallanıp budaklandırmak isterse sanat eseri ile karşılaşma zorunluluğu duyabilir. Kötülüğü tanıma gayreti onu yenebilmenin ilk şartı değil mi?

*

Sanatçı, yalnızlığını her an yeniden yaratır. Yalnızlık onun başına gelen bir şey değildir, ona maruz kalmaz. Yalnızdır ve yalnızlığını yaratır. İnsanlarla yakınlığının temelinde de kendi yalnızlığına ve başkalarının yalnızlığına duyduğu saygı vardır.

*

Sanat iyileştirir… Size ifade alanları verir ve bu alanlar uçsuz bucaksız olanaklarla doludur. İçinize kapanmış, sessiz, renksiz, sözcüksüz kalmış da olsanız sanat size başka bir pencere açar. Sanat iyileştirir çünkü anlamak, anlatmak, anlamlandırmak ister.

*

İçinizi açmak istemişsinizdir ama dünya bu isteğinizi reddetmiştir ve reddin gerekçesi zamanın uygun olmadığıdır. Şimdi sırası değil demiştir dünya… Şimdi sırasıdır resmin, müziğin, edebiyatın, dansın ve sinemanın.

*

İçiniz açıldığında tedirgin bir şekilde sorular sorarsınız. Sorularınıza yeni sorular katacaktır sanat. Çok düşünülmeden verilmiş cevaplarla dolu günlük hayatta sorularınız çoğaldıkça içiniz daha çok açılır. Cevapların yüzeyselliğini daha iyi kavrarsınız ve bu kavrayış yalnızlığın, risk almanın, tehlikenin sanıldığı kadar kötü olmadığını hissetmenizi sağlar.

*

Sanat iyileştirir çünkü anlamın çoğulluğunu, farklılığın güzelliğini tanır. Sizi susturmaz, ifade etmenin farklı yollarından söz açar. Gizlenmenizi istemez ama gizlendiğinizde sizi zorlamaz.

*

Olanaksız olarak kabul ettiklerimize dair bize ters köşe yapan olgudur sanat.

*

Kuralların içinden doğar, büyür ama kurallara karşı çıkarak gelişir.

*

Saçma bir dünyada yaşamanın zorluklarını, güzelliklerini, inceliklerini düşündürür sanat. Tekrar tekrar yaşadığımız günlerin içinde anlamı yeniden inşa etmek ister. Sanat asla kaçış noktası değildir. Sanat, yüzleşmeler, sorgulamalar, tartışmalar içinde bırakır sizi… Kan ter içinde kalırsınız ama bu hal özgürlüğe yaklaştırabilir. Tekrar tekrar yaşanılan günlerin aslında farklı, çok farklı günler olduğunu, bambaşka yaşanabileceğini iddia eder. Bu başkalığın kavranması sağlanabilir. Toplumsal rollerimiz, bizden beklenenler başkalığı kavramamıza engel midir? Belki…

*

Tekrarlanan görevler, tekrarlanan konuşmalar içinde sıkılmış, sıkışmış hissedersiniz ve bu hissi yaşayan bir başka kişiye kulak verirsiniz. Bu kişi bazen bir sanatçıdır ve bu kişi sanatçı ise sizden ne kadar zaman önce yaşadığı, yaşadığı zamandaki hayat koşulları önemlidir önemli olmasına ama yakınlık kurulmuşsa sanatçı ile bu yakınlık sayesinde dünya gözünüze bambaşka görünebilir. Bu yakınlık bazen çok yakın bir arkadaşınızla kurduğunuz bağ kadar önemli, gerekli ve heyecan vericidir.


7 Kasım 2023 Salı

Orhan Veli

 Orhan Veli ile açtık perdeyi 

Sabah şiirinin kıyısındayız 


Orhan Veli ile düşündük 

Dalgacı Mahmut'un umudunu 


Nasıl bir umuttur ki

Bizi çıldırtan maviler koyar göğe 


Nasıl bir şiirdir ki hasret

Orhan Veli İstanbul'unda 


Yasemin Şenyurt 

Can Yeleği

 Yeleğim 

Can yeleğim 

Yeri gelince açılan şiirden kanatlar 


Yeleğim 

Gri ve mavi 

Yeri gelince açılan kalemler 


Yeleğim 

Gücüm ve sevgim 

Oldukça sıcak tutan 


Yeleğim

Can yeleğim 

Yeri gelince çalan şarkılar 


Yelek 

Can yeleği 

Gri, mavi

Sıcak 


Yasemin Şenyurt

6 Kasım 2023 Pazartesi

Okyanus

 Doğa bütün sertliği ile

Çalıyor şarkısını

İnsanlar uzaklaşıyor birbirinden

Zaman bütün sertliği ile

Ayırıyor geçmişi bugünden 

İnsanlar uzaklaşıyor anılardan 


Yarın bütün sertliği ile

Korkutuyor 

Kitaplara sığınıyorum 

Biliyorum başka dünyaların gücünü 

İnsanlara yakınlaşmak istiyorum

Uzaklığın alışkanlığa dönüştüğü bu zamanda


Düşmanlığı yenecek kadar güçlü 

Doğayı kabul edecek kadar bilge 

Olunabilir

Sevgi beni değiştiriyor 

Kediler ve ağaçlar da 

Kitaplar ve rüyalar da 


Okyanus olduğumu hayal ediyorum 


Yasemin Şenyurt 


5 Kasım 2023 Pazar

Yazmak

 Paralel iki hayatımız olsa... Birinde imkansız olarak düşündüğümüz her şey imkan dahilinde olsa ... Konuşmak, buluşmak, görüşmek de dahil bu imkansız durumlara. Belki de yazmak duygularını yoğun yaşayanlar ve çok ince düşünenler için bu paralel hayatı sağlıyor.

Yasemin Şenyurt 

4 Kasım 2023 Cumartesi

Su

 Su düşündü 

Çaresi olmalı 

Belki geçiyordu hızla 

Belki


Su durdu 

Daldı uzağa 

Kollarını açarak 

Kolları narin değil 


Su anladı 

Yeni bir şey söyledi o an

Hiç düşünülmemiş 

Sorular içinde kaldı gözleri insanların


Su anlamayı sürdürdü 

Yeni şeyler söyledi yeniden 

Hiç dile getirilmemiş 

Soruların içinden doğdu tekrar tekrar 


Su yaşadı 

Su kendini tanıdı 

Su öldü 

Soruların içinde ne güzel bir ömürdü 


Yasemin Şenyurt 

5 Kasım 2023 


3 Kasım 2023 Cuma

Barış Çağı

 Pencereyi açtı kadın

Seslendi 

Durdu gürültü 


Oyunu başlattı çocuk 

Bitti savaş 

Bitti 


Şair düşündü 

Eşitliği 

Bir filozof gibi 


Kadın pencereyi açtı 

Seslendi

Bitti savaş 


Oyun değil dedi çocuklar 

Bitti savaş 


Şair savundu çocukları 

Bitti savaş 


Başladı barış çağı 

Biz başlattık 


Yasemin Şenyurt 

04.11.2023

Dil Bahçesi

 Bir tekir kediydi

Dil bahçesinde 
Zamirler 
Zarflar 
İçinde 

Eylemi nitelerdi aşk 


Bir tekir kediydi 
Dil bahçesinde 
Şiirler 
Öyküler 
İçinde 

Bir sonsuzluk vardı 
Sezerdi onu 
Tekir kedi
Dil bahçesinde 

Eylemi nitelerdi aşk 

Dil bahçesi 
Karda kışta bile rengarenk olurdu 
Kimse çözemedi bu soruyu der gülerdi 
Tekir kedi 

Yumak olurdu 

1 Kasım 2023 Çarşamba

Anı

 

Bir anı 

Konar avucuma ve der ki

Sen çocuktun 

Biz gül 

Bir anı konar başıma ve der ki
Sen çocuktun 
Biz kitap 

Bir anı konar omzuma ve der ki 
Sen çocuktun
Aklın fikrin şiir 

Biz hep göz göze geliriz
Tutarız sözümüzü 
Yaşamak ve sevmek üzerine 

Bir anı konar mı sahiden insana 
Konaklar mı insanda 
Ölümsüzlük kadar güzel 

Yasemin Şenyurt 
1 Kasım 2023 

31 Ekim 2023 Salı

Barışa Yenilmektir En Güzeli

 Sonbaharda baharı getirme telaşıdır imkansız 

İmkansızı seviyorum 

Barışa yenilmektir en güzeli 

İnsanca 

Yenilmeyi seviyorum

Aşktır deniz 

Aşktır martılar 

Hazirandır Can Yücel okumak 

Şiirdir Ortaköy 


Mücadeleyi seviyorum 

Rengarenk ruhum 



Yasemin Şenyurt 

1 Kasım 2023 


17 Eylül 2023 Pazar

Polyanna

 Gözüme kuş kaçtı 

Ah benim kırklı yaşlarım 

Dokundu kitaplar 

Ayağa kalktım 

Dokundu şarkılar 

Kale oldum güçlü 

At oldum özgür 

Dokundu rüyalar 

Uyumsuz oldum

Gözüme kuş kaçtı 

Polyanna yüzünden hep 

Polyanna sayesinde hep 

Yasemin Şenyurt 


3 Eylül 2023 Pazar

Akşam Sefası



Şu deli gibi yağan yağmur 

Belki Herakleitos okumak için bir pencere

Belki satrançta çatal 

Belki akşam sefası 


Şu deli gibi çarpan kalbim

Belki her gün yorgun

Belki cesur 

Belki akşam sefası 


Yasemin Şenyurt 


2 Ağustos 2023 Çarşamba

Sevgili Çay

 

Islık mavi sabahtan

Çay yudumlanır başlangıçlardan

Güneş turuncu ve yuvarlak

Ekmek 

Lokma lokma uzanır güvercinlere

Ufak mı ufak bir avuçtan

O avuçta büyür özveri


Nefes rengarenk 

Yürek rengarenk

Beyin rengarenk

Çay yudumlanır öykülerden 


Nerede demlenir peki? 


Yasemin Şenyurt 

03.08.2023 



29 Mayıs 2023 Pazartesi

Yaşama Sarılmak

 


Geçen gün bir ortamda bir genç arkadaşlarına şöyle söylüyordu: Ölümüz bir değil ki ağlayalım delimiz iki değil ki bağlayalım...


Deliler söz konusu olunca demek ki onları bağlamak gerekliliği anlayışı gençler içinde de benimsenmiş. Bu anı beni Trieste'ye götürdü. Trieste : toplum temelli tedavinin kalbi...


Trieste'de Mavi At sunumu yapmıştık hep birlikte. Türkiye'deki Mavi At'ı anlatmıştık ve özgürlüğü ve sorumluluğu...Bizi dinleyenler Franco Basaglia'nın çalışma arkadaşlarıydı.  


Basaglia İtalya'da akıl hastanelerinin kapatılmasında öncülük etmişti. İyileşmenin toplumda gerceklesebileceğine inanmış ve ömrünü bu konuda çalışmaya adamıştı. 


Trieste'de bir fotoğraf görmüştüm. O fotoğrafa bakarken yanıma biri gelip bana fotoğrafı anlatmıştı . Fotoğrafta ruh sağlığı çalışanları vardı ve her biri bağlı gibiydi... 


Birilerini bir yerlere bağlama düşüncesi varsa ve bu savunuluyorsa hala aslında insan kendini bağlıyor, arkadaşlarını, ailesini bağlıyor... Zincirlerle düşünüyor bu kişi. Önyargılarından kurtulamadan konuşuyor. Konuşurken hemen yanında olduğumu ve içten içe onun böyle düşünmesi hakkında aklımdan geçenleri bilmiyor. 


Akıl hastanelerinde kişiler yaşamlarının sonuna kadar kalabiliyorlarmış, aileleriyle, arkadaşları ile görüşmeden... 


Basaglia buna karşı çıkıyor en başta... Ruh sağlığı sorunu yaşayan ve hastanede kalan bireylere özel eşyalarını koyabilmeleri için dolaplar veriyor. 


Bireye saygı bu. Bireyin eşsizliği bu... Daha sonra hastanenin bir odasını sanat atölyesine çeviriyor ve atölyede sanatçılara, tedavi gören bireylere soruyor : Bu atölyede ne üretmek istersiniz? Onlar da özgürlüğü ve hayatı temsil eden ve çamaşırları taşıyan atın heykelini yapmak istiyorlar. Altı ay süren çalışmalardan sonra Mavi At heykelini bitiriyorlar ve hastaneden ilk kez çıkarak o atla birlikte Trieste'ye doğru yürüyorlar. 

O gün toplumda bir değişim başlıyor. Bu değişimi sürdürüyor Basaglia ve arkadaşları. Gül Bahçesinde bahçıvandan eğitim alarak çalışmaya başlıyorlar ve daha sonra çok farklı alanlarda nice kooperatif açılıyor. Ruh Sağlığı Yasası çıkıyor. 


Biz 5 Haziran 2023'de 14. Yaşını kutluyor olacağız Mavi At'ın. 


Sımsıkı yaşama sarılmayı ve Mavi At'ın hep koşmasını istiyoruz.


Yasemin Şenyurt 


23 Mayıs 2023 Salı

Çizimler : Pek Sihirli

 

Yeni çizimlerimle buradayım:


Peksihirli


Yasemin Şenyurt 

24 Mayıs 2023



Yasemin Şenyurt 


24 Mayıs 2023



6 Mayıs 2023 Cumartesi

Kalp




Kalbim bir kediye benzemiyor
Kalbim çılgınca akan su
Kalbim 
Bir parça acı
Bin parça şiir
Binbir parça doğrusu 

Kalbim bir martıya benzemiyor
Daha çok gökyüzü
Gri
Beyaz
Siyah
Koyu bir umut

Kalbim bir gül değil 
Hiç olmadı 
Daha çok mürekkep
Daha çok kağıt  
Daha çok virgül

Yasemin Şenyurt 
06.05.2023
Ankara

5 Mayıs 2023 Cuma

Yön Duygusu

 



Sabah ayazında 

Güneşi çiziyordum 

Bütün trafik levhalarına 

Trafik lambalarına 

Yön duygum

Öyle söylüyordu 

Çizmek gerekiyordu 

Güneşi 


İç üşümesi başka türlü geçmiyor


Yön duygum 

Gerçeğin yerini de söylüyordu 

Şiirin derinliğini de


Yasemin Şenyurt 

13 Mart 2023 Pazartesi

Sihirli Çizgi Shopier'da...

 



Merhaba,

İki farklı kupa var şu an dükkanda. Biri zaman yok kupası diğeri ise son kararım kupası.

Belki bakmak istersiniz :)

https://www.shopier.com/ShowProductNew/storefront.php?shop=SihirliCizgi&sid=akV6dW9jRDJWVEJ4YkhpMTBfLTFfIF8g

İnstagramda takip etmek isterseniz: @peksihirli

Sevgiler,

Yasemin Şenyurt 


20 Şubat 2023 Pazartesi

Yüreğim Ağzımda

 

Bu sabah sessizlik içinde ev. Ses yok, olmamalı...

Yas içinde...

Yer yarılıyor ve ben içine giriyorum. Hareketsiz kalıyorum...

Kurtarılma isteği duyuyorum, umutsuzum. Ses yok. Ses olmalı...


Ses duymak, bir insanın sana seslenmesi...İsmini duymak ve ardından gelen cümleler... Cümlelerin içinde kır çiçekleri var.


Ses duymak, bir merhaba...

Ses duymak, iyi misin biraz?

Ses duymak, gerçek ve iyi hissettiren. 


Anlatmak için erken, yaşıyorum tekrar tekrar. Yüreğim ağzımda. 


Yüreğim buruk...


Ses duymak, bir merhaba

Ses duymak, iyi misin?

Sesin geldiği yerde bir çift göz...


Görmek yeryüzünü yeniden.

Yabancı yabancı bakmak belki.

Sarsılarak tanımlamak yeniden dünyayı.

Dil incinmiş ve anlam tükenmiş sanki.


Ses duymak

Sarsıntı sesi

İnsan sesi

Yağmur sesi

Birden bir yerde çalınan şarkı ile anılar...

Dil incinmiş , anlam tükenmiş ama bir cümle kurma çabası yüreğim ağzımda.


Yasemin Şenyurt 

21 Şubat 2023


Yağmur

 



Yağmur bütün defterlere yağdı
Bütün güneşli yerlere
Bütün göllere 
Bütün ruhlara

Yağmur konuşarak yağdı 
Bütün pişmanlıklara 
Kavgalara 
Yağdı 

Yağmur yağdı
Şemsiyeler yoktu artık 
Giysiler yoktu 
Sığınacak 

Yağmur dalgın dalgın yağdı
Şehre
Şehir dilsiz
Bütün anılar canlandı

Penceredeki buğuya
Yağdı yağmur 
Üniversitelere
Hastanelere
Doğuma 
Ölüme 
Geleceğe yağdı 

Yağıyor

Yasemin Şenyurt 
20 Şubat 2023
Ankara

19 Şubat 2023 Pazar

Sevgili Işık


 Sözcükler sevgili Işık 

Kediler gibi 

Güzel 


Kitaplar sevgili Işık 

Özgürlüğe kanat

Özgürlüğe 


Yaşamak sevgili Işık 

Alışkanlıkların içinde tükenmez 

Ölmekle bitmez 


Aklımız sevgili Işık 

Gökkuşağı kadar renkli

Anımsa bunu 


Sen çizgileri seviyorsun 

Çizgiler oldukça derin 


Saklı bir kent var

Çizgilerde 

Saklı bir şiir 


Sen çizgileri seviyorsun

Düğüm düğüm olsa aklın 

Çözersin çizgi çizgi 


Anımsa Işık 

Anımsa 

Anımsa 


Yasemin Şenyurt 

19.02.2023 

18 Şubat 2023 Cumartesi

Fay Hattı





Fay hattı beynimde

Gözlerim acı içinde koşuyor 

Yüzümden ayrılmak için

Yasemin Şenyurt 

19 Şubat 2023
Ankara

12 Şubat 2023 Pazar

Anlamlı İnat

 


Anlamlı İnat


Kalbim titreyen yaprağa benziyor

Bu sabah

Düşüyor 

Yağmur 

Şiir yazıyorum 

Varolmak: Sisyhpos gibi


Dünya 

Ben 

Uçurum 

Düşüyorum tekrar

Tekrar


Ellerim

Titreyen kayalar

Aklım yaralı

Düşüyorum uçurumdan 

Varolmak: Sisyhpos gibi


Her sabah

Masanın başında

Deftere eğiliyorum 

Notlar yazıyorum 

Siliyorum sonra bazılarını 

Yazıyorum sonra başka biçimde 


Anlamlı inat bu


Siliniyor saçlarım 

Siliniyor bazen 

Uzayacaklar bir gün yeniden


Akmıyor tek damla yaş

Akıverecek bir anda

Biliyorum

Öyle dolacak ki

Gözlerim

Akıverecek yaşlar

Durmayacaklar belki hiç 

Ölümsüz gözyaşı olacağım 


Varolmak

Anlamlı inat


Varolmak, sisyhpos gibi


Yasemin Şenyurt 


13 Şubat 2023

Ankara