26 Aralık 2021 Pazar

Anlaşmak






16 Aralık 2021 Perşembe

Açıl Pencere Açıl

 


Yaşamın sınırlarını zorlamak gerekiyor, öte yaşamlar bulup çıkarmak… Bir anda son yazabilir hayat filminde, ömür bitebilir. Tükenmez bir ömür ister miydiniz? Tükenmez ömrün tükenmez zorlukları olacak. Tükenmez bir ömre insanın kalbi dayanabilir mi? Belki dayanan kalpler  olabilir ama benim kalbim dayanmaz.  

Yaşamın sınırlarını zorlamak gerekiyor. İnsan kendine açılmazsa mümkün değil bu. İnsan kendine açılmadan macera nedir asla bilemez. Kendine açılmadan bir hazine arar gibi öte yaşamları arayamaz. Kendine açılmak da kolay değil…

Kendine açılmak için yoğun yaşamak şart. Heyecandan tir tir titreyebilirsin. Gözlerini kapadığında önünde çok uzun bir yol ve yolun sonunda bir gökkuşağı belirebilir. Gözlerini kapadığında ışık hüzmelerini daha iyi görebilirsin. Gözlerini kapadığında daha iyi hissedebilirsin rüzgarı.

Kendine açılmak için başkalarının dertlerini dinlemek ve onlarla yoğrulmak şart. Kendi derdini unutarak bir başkası için endişeleniyor musun? Kendi dertlerinden sıyrılabiliyor musun? Bir başka insanın derdine derman olmak için aklının sınırlarını zorluyor musun? Sözcükler ve cümleler sana yardımcı oluyorlar mı? Turuncu, mavi ve siyah  renkli yaprakları olan  bir bilgi ağacın var mı? O ağaç konuşkan mı? Belki de benim bilgi ağacım yok ama sevgi denizim var diyeceksin. Belki de benim bilgi ağacım yok ama yıldızlarım var diyeceksin. Yıldızlarım derman oluyor bazen başkalarının dertlerine diyebiliyorsan kendine açılırsın. Yıldızları ben de severim ama benim hiç yıldızlarım olmadı diyebilirsin. İsterdim ki herkes başkalarının dertlerini dinlerken kendinde olan o doğadan parçayı bulabilsin.

Kendine açıl. Yaşamın her anı bunun için var. Seksen yaşına da gelsen yaşam bunun için var. Sekiz yaşında da olsan yaşam bunun için. Geçiştirme sakın… Her an, her sohbet, her sessizlik, her ders ve her teneffüs bunun için.

Bir bakışın senin içini okuduğunu hissediyorsan o bakış ve o an senin başlangıcın olsun. Bir şiirin seni anlattığını düşünüyorsan başlangıcın  olsun. Kendine açılmak için belirli bir zaman dilimi yok. Bir plan yok!

Bir filmi izlerken gözlerin dolmuş ve kalakalmış olabilirsin koltukta, yaşam durmuş olabilir o an senin için. Bundan güzel başlangıç olur mu?

Başlangıcın olsun. Doğduğun tarihten daha önemli başlangıç anın. Kendine açılırken kapanabilir bütün kapılar ama muhakkak bir pencere var. Pencereler var… Göremiyor olabilirsin, kapanan kapılar seni çok üzmüş olabilir. Açıl pencere açıl der misin? Gücünü toplayıp gülümser ve bunu söyler misin?

İnan ki ben de acemiyim kendine açılmak konusunda ama bütün ipuçlarım burada işte!

Yasemin Şenyurt


 

 

1 Aralık 2021 Çarşamba

Yalın mı Yalın Yaşamak

 


Fotoğraf: Yasemin Şenyurt


Yalın mı yalın bir gece
Saf mı saf bir gökyüzü
Kalbim mi bu kalbim
Aklım mı bu çelişkilerden sonra dupduru
Patileri mi bu kedimin
Patileri elbette
Hiç görülmemiş bir pembe

Yalın mı yalın bir gece
Seçimlerimin en güzeli şu şiir yazmak işi
Sözcüklerin en asili özgürlük
En güzel başlığı yaşamın yolculuk
Aklım mı bu sanrılardan öğrenmiş
Aklım mı bu yıllarca kavramış kitapları 
Aklım bu biliyorum
Oyunu seven ve haylaz

Yakın bu gece 
Yakın mı yakın 
Sadece yazdığım şiirlere dokunamaz ölüm
Beni alır götürür
Beni alır ansızın hayattan
Geriye anılar kalır
Şiirlerime dokunamaz ölüm

Yalın mı yalın bu gece
Çetrefil olan ne varsa uzak
Bir gün öleceğimin bilgisi eşittir tebessüm 
Eşittir yalın mı yalın bir yaşam

Yasemin Şenyurt 
01.12.2021
Ankara

14 Kasım 2021 Pazar

iyi bir şey olur

 


İYİ BİR ŞEY OLUR 
İyi bir şey olur bazen
Bir kitap keşfi
Bir şarkının nakaratı gibi
İyi bir şey olur
Bir dostluk başlar
Güneşi hissedersiniz

Bir şey olur 
Fotoğraf makineniz size ışığı hediye eder
Bir şey olur

Kağıt acıyı yutar
Bir şey olur
Gözlerinizden yaş gelir
Yıllar sonra

İyi bir şey olur
Saçlarınızı seversiniz
İyi bir şey olur
Dilinizi çıkarırsınız tüm aksi şeylere
Yıllar sonra
Çocuk gibi
İyi bir şey olur
Damla sakızlı kahve içersiniz

İyi bir şey olur
Ölüm korkutmaz
Yaşam tatlıdır hiç olmadığı kadar
İyi bir şey olur
Bir şiir okurken bütün iç sıkıntısı dağılır

İç sıkıntısı mı dedim
Dedim 
Dedim elbette
Vardır o çünkü
İyi bir şey olur
İç sıkıntısının içinden çıkarsınız 
Bir şey olur
Muhakkak 
Bir kedi hayatınızı değiştirir

Bir şey olur
Her şey bambaşkadır o andan sonra
İyi bir şeydir olan
Sabah ilk işinizdir
Denize girmek ve şükretmek 
Denize girmek ve kulaç atmak
Denize girmek ve deniz olmak 

Sabah ilk işinizdir
Gözyaşını silmek 
Deniz olduğunuzu hatırlamak 
Mavi gömleğinizi iliklerken
Radyoda çalan şarkı iyidir
İyi değil 
Çok iyidir
Çok değil
Çok çok çok iyidir

Yasemin Şenyurt

10 Kasım 2021 Çarşamba

Şairin İlkyardım Çantası





Sözcükleri seçiyorum
Renkleriyle
Kokularıyla
Sessizlikleriyle

Korkularıyla
Umutlarıyla
Dünyayı bambaşka okuyan
Gözlerimdir sözcükler

Sözcükler çağrışım
Çağrışım 
Sözcükler
Çağrışım 


Dünyayı bambaşka duyarım
Sözcüklerdir kulağım

Bir sözlüğün içine alamadığı 
Binlerce sözcük vardır
Hayal ederim onları 
Şairin işi bu
Yeni sözcükler

Yıprata yıprata kendini
Tükete tükete geceleri
Yeni sözcükler yazacaktır
Hayata 

Şairin ilkyardım çantasında
Olanaklar vardır
Sadece olanaklar

Yasemin Şenyurt

4 Kasım 2021 Perşembe

Yağmur Özetlenemez








Bir tramvay
Kırmızı mı kırmızı giderken
İçinde düşsel insanlar

Bir çocuk
Gülerken mavi
Ellerinde gerçek balonlar

Enine boyuna tartışmaya gerek yok
Anlaşıyoruz
Bu nadir rastlanan yoğun bir durum

Bir kitap kapağı gülümsüyor
Kendini açmak için sabırsız
Kalbim kadar

Peki ama o çocuk
Ya tramvay
İnsanlar ve hava durumu

Nasıl şaşırmıyoruz nasıl
Durup şöyle bir bakmak yeterken şaşırmaya
Bakmak ki yeniden 

Gündemle öyle meşguluz ki
Günü yapayalnız bırakmışız
Kendimizi de

İçimde hıçkırık ve gözyaşı 
İçimde barış
İçimde aşk

Rahatı kaçan ağacı okumuş muydunuz
Bir Melih Cevdet Anday şiiridir
Düşündürür oldukça 

İçimde gözyaşı ve kahkaha
İçimde barış
İçimde müzik 

Dağınıklığım için özür dilemeyeceğim
Sevgili okur
Bu şiirin dağınıklığını derinleştireceğim daha çok

Yağmuru okumuş muydunuz
Pencereden ya da sokaktan
Ya ruhunuzdan 

Özetleyemedik Tanrım
Ana fikrini de bulamadık 
O yağdı ve biz ıslandık

Yağmuru okuduk okumasına
Aklımız güneşte miydi bilmem
O yağdı ve biz aşıktık

Kırmızı tramvay
Nasıl ıslanmış bu kadar 
Nasıl  

Yasemin Şenyurt  

4 Ekim 2021 Pazartesi

Pandemi Döneminde 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Gününe Dair Düşüncelerim




 2020 yılının Mart ayıydı ve COVID- 19 virüsünden söz ediliyordu. Maske, mesafe ve hijyen kuralları daha sonra bu söylenenlere dahil oldu. Sağlığımızı korumak ve hatta yaşamak istiyorsak yapabileceğimiz en önemli şey evde kalmak ve dışarı çıktığımızda da maske kullanmak, insanlarla çok yakınlaşmamak, tokalaşmamak, öpüşmemek ve sarılmamak gerekiyordu. Ellerimizi yıkama konusu da özellikle önem kazanmıştı ve ellerimizle dışardaki yüzeylere temas etmek ciddi anlamda sakıncalı olduğu için dezenfektan da kullanmak gerekebiliyordu. Her yer kapanmaya başladı. Restoranlar, sinemalar, kafeler ve aklınıza gelebilecek her yer hem de dünyanın her yerinde. Ölüm hiç olmadığı kadar yakındı bize ve öyle çok tehdit ediyordu ki bizi o günlerde şu şarkı dilimden hiç düşmedi: "Yeter, yeter, öleceksek ölelim." Ölümün varlığından daha keskin, daha yaralayıcıydı tehdit ettiğini hissetmek. 


Bitti bitecek derken ve yasaklar azalırken her seferinde "keşke her şey eskisi gibi olabilse" dileğini tutmamak imkansızdı. Her şey mi? Her şeyi yeniden düşünmek gerekiyordu. Eskiyi, yeniyi, normali, anormali hep tekrar tekrar düşünmeye sevk ediyordu COVID-19. Dünyanın her yerinde varlığını hissettiren bu salgın için ilk günlerde ne aşı ne ilaç... Olan biteni doğru dürüst anlamak için doğru bilgilere ulaşabilmek için emek ve ayrılan zamana ihtiyaç vardı. 

Sarsılmıştık ve bu sarsıntı daha önceki sarsıntılardan farklıydı. Gerçeği değerlendirme konusunda zaman zaman zorluklar yaşıyordum 2000 yılından bu yana ve şizofreni tedavisi görüyordum. COVID-19 virüsü gerçekti ve bu gerçek karşısında sadece şizofreni tedavisi görenler değil tüm insanlık sarsılmıştı. COVID 19 Çin'in Wuhan kentinde başlayıp tüm dünyaya yayılmış ve ölüm haberleri iliklerimize işlemişti. Yarasalar mı diyorduk, hayvanlardan insanlara geçmiş diyorduk, damlacık yoluyla bulaştığı için maske takmak önemli diyorduk ama ne olduğunu söylemek kolay, anlamak çok daha zor...

Tam da böyle bir zamanda bu virüsle ilgili söylentiler çoğaldı, asılsız haberler yayılmaya başladı ve inanılmaz bir şekilde bu haberlere inananlar çoğaldı. Şüphe de ölüm gibi varlığından daha  çok tehdit eden tarafıyla çok daha keskin ve yaralayıcıydı. Yanımızda oturan kişinin COVID 19 belirtileri taşıyıp taşımadığından, kendimizden, haberlerden ve en çok da gelecekten şüphe duyuyorduk. Bu gerçekle nasıl yaşayacağımıza ilişkin bir rehber yoktu. Bu virüsün ne zaman bitebileceğine dair bilgimiz hala yok. Bu yokluk beraberinde kaygıyı getiriyor ve yaşamımızın merkezine kaygı yerleşince amaçlarımız, isteklerimiz ve hayallerimiz ve hatta hatıralarımız netliğini kaybediyordu. 

Beden ve ruh sağlığımızı korumak için bir şeyler yapma gerekliliği sorumluluğa davet ediyordu bizi. Sorumluluk ve özen istiyordu yaşamlarımız hem de yaşamın her alanında. Aşı bulundu, çok mutlu olduk çünkü aşı çözümü beraberinde getiriyordu ama aklımız o kadar çok karışmış ve bazılarımız o kadar karamsarlaşmıştık ki aşıdan da şüphelendik. 

Neler olduğunu yalın bir dille anlatmak ve anlamak isteyenler buluşabiliyordu bazen. İyi ki bu buluşmalar gerçekleşiyordu zoomda veya çevrimiçi başka platformlarda. Bir araya gelme özlemi, rahat rahat nefes alma özlemi, dokunma özlemi sürerken dertleşebilmek, konuşabilmek ve olanları olduğu gibi anlamak, abartmamak, paniğe kapılmamak için her zamankinden fazla çabalamamız gerekiyordu. 

Çözümün bir parçası olmak bazen kağıt kalemle yazarak, bazen çorbada tuz olarak bazen de sakin kalarak mümkündür. Mesele galiba kendi sağlığımız ve başkalarının sağlığı konularında özenli tavrımızı sürdürmek, sorumlu olduğumuzu bilmek ve çözümün bir parçası olmaya istemekle ilgilidir. 

Yaşam bir yapbozsa ve her sabah bu yapboza yeniden başlamak ve resmin bütününü görmek gerekiyorsa ve sabırlı olmak her şeyden önemliyse, parçaları yerlerine zaman zaman yanlış yerleştirecek olsak da kendimize saygı duymalı ve güvenmeliyiz.  Yapbozla ya da yaşamla uğraşırken ıslık çalmayı, şarkı söylemeyi ve kedimizin, sokak kedilerinin, kendimizin  başını sevmeyi unutmamalıyız. Yanımızda duran ve yapbozu bizimle birlikte tamamlamaya çalışan insanlara da uzaklarda başka yapbozlar tamamlamaya çalışanlara da sevgi, sabır ve umut diliyorum. 

Ruh sağlığımızı birlikte korumamız gereken pandemi günleri bize dayanışmayı hatırlatmıştır. Dayanışma öyle güzel bir şey  ki yalnız kalma ihtiyacını da birlikte hareket etme durumunu da anlamlı hale getirir ve yalnızlığınızda başkaları için ne yapabilirim diye düşünürken bulursunuz kendinizi ve başkaları da aynı durumdadır. Pandemi günleri insanların arasındaki mesafeyi açtığı zannedilen günlerdir ama dayanışmayı deneyimliyorsanız bu mesafe sadece metrelerle ölçülebilir cinsten kalmaya mahkumdur. 

Yasemin Şenyurt
05. 10. 2021 

Bu Şiirden Çıkış İçin Okumaya Devam Edin

 




Gece çizgileri
Biraz elim titreyecek
Biraz ağlayacağım

Gece çizgileri
Biraz dua edeceğim
Biraz dans 

Gece çizgileri
Bir kedi koşup kucağıma kurulacak
Adı kraker

Kraker yeşil yeşil bakacak
Yaramaz olacak 
Tüylerinde sevgi

Gece
Bir şarkı seni iyileştirecek
Dinlendirecek

Kurumuş yapraklardan
Baharatlara her yerde bir şiir bulacaksın
İlk önce aynada
Haritada
Bilette

Gece çizgileri
Bebek bebek kokacak
Lıkır lıkır içecek sütü bebek
Kıkır kıkır gülecek anneanne

Su olacaksın
Dur
Su olacaksın
Ak
Su olacaksın
Duraklasan da

Gece çizgileri
Pisi pisilerle daha güzel
Güz
Daha güzel
Su olacaksın
Masal olacaksın

Hep bir bir gelecek zar
Hiç üzülme 
Oyun böyle de oynanır 
Gece çizgilerinden bir bahçedir
Benim krallığım 

Canın yana yana 
Alışıyorsun canına
Alışıyorsun yanmaya
Gece çizgilerinden bir bahçedir
Benim defterlerim 

Şiir demeye bin şahit isteyen bu şiirden çık
Pencereyi aç
Güneşe sarıl
Hep bir bir gelecek zar
Sen çayına şeker at
Karıştır aklını 
Aşktandır der bir bilge
İnan ona 

Yasemin Şenyurt
04.10.2021 

28 Eylül 2021 Salı

Uzak Değil ki


 


UZAK DEĞİL Kİ 


Sabah  kaya 
Akşam dağ
Gece çiçek 
Öğle saatleri şiir

Öğle saatleri şiir
Günün kavgasında olsak da
İçinde tekrar eden renkler
Biraz üşüsek ne çıkar 
Biraz üzülsek ne olur

Sabah kaya
Kayanın içine saklanmış bir yanım 
Akşam dağ
Dağın zirvesi bir öykünün başlangıcı
Gece çiçek
Hiç solmak nedir bilmez 

Sokaklar
Kafeler
Müzeler
Mucizeler
Hepsi hepimiz için

Bu hediye sadece senin
Sabaha doğru 
Bir gemi mavi
Başka mavi
Çizdim milyarlarca kez
En sonunda başardım

Deniz uzak değil
Deniz içimizde
Alabildiğine hür
Dalabildiğince mavi
Sevdiğince derin 

Yasemin Şenyurt
29.09.2021

14 Eylül 2021 Salı

Güzel Şey Doğrusu Sonbahar

 


Fromm'a Mektup

 



Disiplin içten gelecek
Turuncu turuncu
Sabır olmadan olmaz
Nasıl ustalaşır insan
Sevgide
En çok inanç ile
Akla uygun inanç ile

İnanacaksın kendine
İnanacaksın 

Yoğunlaşacaksın
Anda 
Yoğunlaşmak ki
Kendinle kalabilmek en başta
Oyalanmadan
Kendinle kalabilmek


Sevme ustası
Kapılmadan narsisistik çarpıtmalara
Nesnel ve alçakgönüllü olur
Nesnel
Alçakgönüllü

Usta ah usta
Sevgi üzerine ne güzel söyleşmişsin bizimle

Herkes biraz rüyada demişsin

Uyansak aslında
Yoğunlaşsak
Yoğunlaşsak anda
Yorgunluk anlamlı olacak o zaman

Usta
Anlıyorum çok iyi anlıyorum
Öğreniyorum
Öğrenmek biter mi?

Usta
İnsan tüketmesin sevgiyi
Boş konuşma ile demişsin
Sessizlik göz kırpıyor şimdi

Öyle yalın
Öyle derin yazmışsın ki
Ah be usta
Bu kitap biter mi? 

Sevmek 
Ne zaman ki aşabilir
İki kişilik bencilliği
O zaman sevmektir
Usta doğru söze ne denir ?

Yasemin Şenyurt

10 Eylül 2021 Cuma

İyileşme Mümkün

 


İyileşme Mümkün blog adresini Dokuz Eylül Üniversitesi PDR Bölümü öğrencileri ile birlikte hazırladık. Blog adresinde en güncel yazı: 

https://sizofrenideiyiolus.blogspot.com/2021/09/mavi-at-kafe-ile-ilgili-guzel-bir-haber.html


Topluma Hizmet dersi kapsamında böyle güzel bir çalışmaya imza attıkları için Sevgili Sibel Aksüt'e ve Sevgili Emsal Dirlik'e teşekkür ederiz. 

Kaybolma İzni / yasemin şenyurt




Bu sabahlar hep şiirden
Bu sabahlar hep mi mektup
Bu sabahlar insana aşk
Kaf Dağı uzak değil

Şu yapraklar
Renkten renge dönüyor ya
Başım fena oluyor
Sonbahar çalım atıyor adeta

Bu sabahlar hep deneme tadı
Bana sorarsanız
Sormalısınız
Göğün koyuluğu güzel

Bu sabahlar hep pati tatlısı
Bana sorarsanız
Ara sıra kaybolabiliriz
Kitap sayfalarında

Yasemin Şenyurt

8 Eylül 2021 Çarşamba

Beş



 İki kedim var

Üç kendim


Biri şiirden derin

Biri fotoğraftan

Biri de hayta


Sorumluyuz yaşamaktan


İçimizde güneş doğuyor zamanlı zamansız
İçimizde anlam kalesi
Yüz yaşıma da gelsem
Böyle kalmak ister bir yanım
Sorumlu ve hayalperest

Yasemin Şenyurt