5 Ocak 2016 Salı

Martı İnsan Martı



Öyle bir başlangıç kurguladım ki içine giremedim bir türlü öykünün. Öyle bir son tasarladım ki hayal kırıklıkları ile çarptım yaşamın yüzeyine. Yüzeyde öyle aldı ki güneş gözümü hiç vermeyecek zannettim. 
Öyle çok ağladım ki dün gece ve saçımdan çekiştirerek kendimi öyle dipsiz bir kuyuya bıraktım ki sabah olduğuna inanamadım. Tenim öyle çok duydu ki yasemin kokusunu öleceğimi zannettim ama yaşadım.
Bir baktım ki yaşamak ince ince çalışmak ister. Bir de gördüm ki çalışırken gözyaşı ve ter olacak. Öyle çok aktım ki yapraklar ilişti üzerime ve öyle çok dondum ki hasret kaldım güneşe…
Yaşama  bir de bu köprüden bakayım diye öyle çok kafa patlattım ki yorgun düştüm. Öyle yoruldum ki hastalanırım zannettim ama iyileştim. Tesellisini bir şarkıda bulurum zannettiğim ayrılık öyle güçlendirdi ki sevgimi gün geldi ve ben teselli aramaz oldum.
Bir martı olmayı o kadar çok istedim ki deniz koktu üstüm başım. Öyle deniz koktum ki sen bana aşık oldun. Martı olduğumu anladın ve öyle çok anladın ki ben insan olmak için çırpındım durdum mavinin değişen tonlarında.
Demek ki bir yanım martı bir yanım insan oldum. Öyle çok sevdim ki beni anlamanı güneşin gözleri, aydedenin içi ve yıldızların kendisi kamaştı. Öyle çok kamaştı ki bu gökyüzüne ait şeyler ben artık bir şaşkın martıydım. Öyle şaşkındım ki oturdum insan yanıma bunu yazdım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder