13 Eylül 2020 Pazar

Kitaplara Bağlanmak

 




Kitapların arasına koydum kendimi. Kitapların arasından göz kırptım, nefes aldım. Bazen başa tekrar tekrar dönerek, bazen bir cümlenin altını defalarca çizerek kendime yolculuklar hediye ettim. Yolculuklar ki soluksuz bıraktı… Bazı kitaplar vardı, tekrar tekrar çağıran sayfalarına. Bazı kitaplar ise yaşamıma aniden girdi, izler bıraktı ve o izler  sayesinde anlam buldum. Bir kitabın beşinci sayfasından ileri gidemediğim de oldu. Bir kitabın beni hallaç pamuğu gibi savurduğu da oldu. Bazen de öyle bir kitap okudum ki yaşadıklarıma yeni bir çerçeve kazandırdı. Bazen bir yazarı/bir şairi öyle çok sevdim ki bütün kitaplarının ışığında görmeye çalıştım cümlelerini.

Bir gün geldi ve o gün ben kitap okuyamam herhalde dedim, durdum, umutsuzdum. Cümlelerden paragraflara ve paragraflardan cümlelere döne döne bir öykünün sonuna geldiğimde “okuyabiliyorum” dedim ve rahat bir nefes aldım. Öyküden öyküye uçarken aklımda yer etti bir cümle ve öyle güçlü yerleşti ki yaşamıma… Öykü okumak öyle iyi geldi ki sorunlara.

Bir şiir geldi davetsiz mi davetsiz, açıldık birlikte geleceğe. Bir şiir geldi huzursuz mu huzursuz, kapandı televizyon, sustu içimdeki efkar. Şiir bir koşu geldi, soluk soluğa, dinlendik birlikte deniz kıyısında. Şiir oyunlar getirdi bana, sözcükler, çağrışımlar ve inanılmaz güzellikler… Şiir düşünceli düşünceli baktı, gözyaşları içinde kaldım. Şiir bu dünyaya itiraz etti, kabalıklara, kötülüklere ve zalimlere. Şiir yüzünden ağaçlara sarıldım, denizi kokladım, yaprakların renklerinde büyülendim. Şiir yüzünden unutulmaz anlar yaşadım.

İpuçları verdi bir şiir. Ayna oldu başka bir şiir. Ok gibi saplandı bir başka şiir. Özgür olduğumu hissettirdi, sorumluluğumu hatırlattı, büyüttü… “Gökyüzü gibi bir şey bu çocukluk” dedi bir şair, “hiçbir yere gitmiyor” dedi hemen sonra. Kar tanelerinin arasında geldi bazen. Bazen güneşe saklandı ama hep bana ulaştı dizeler.

Kitapların kapaklarına mı, içindekilere mi, hissettirdiklerine mi yoksa kokularına mı bağlandım bu kadar? Ayırt etmek imkansız belki de. Anladım ki kitapsız yaşayamam. Anladım ki yanımda her daim kitaplar. Bağlanmak öyle doğru bir tanımlama ki…

Bir kitap öyle bitti ki beni havada bıraktı. Bir kitap öyle başladı ki bana yazmam gerektiğini söyledi. Yazmak, yaşamak, okumak sayesinde bugünlere gelebildim. Okuma eyleminin esrime ile ilişkisi olduğundan eminim. Okuma eyleminin insana kökler hediye ettiğini biliyorum.

 

Yasemin Şenyurt


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder