15 Eylül 2020 Salı

Bir Ömür Bilgi Peşinde...

 


Bilgi peşinde koşmak güzel. Bilgi edindikçe daha çok bilgi edinmek istemek ve bu durumdan hoşnut olmak, bilginin bizi güzelleştirmesi, değiştirmesi… Öğrenmek için bin türlü zahmete katlanmak hayatın en önemli amacı haline gelmişse kişi değişir, gelişir. Kişi geliştikçe öğrenme tutkusu yaşamında önemli bir yer alır. Belirli bir konuda bilgi edinmek ve daha sonra onunla ilişkili bir başka konuda bilgi edinmek sürecinde kişi  önüne geçemediği bir istek duyabilir. Bazen de edindiği bir bilgiyi daha önceden bildikleriyle öyle yaratıcı bir tarzda bir araya getirir ki insanları şaşırtabilir.

Bilgi peşinde koştukça  yaralanan, yaralarını saran ve yeniden koşmak için tam anlamıyla yaranın iyileşmesini beklemeyen ve yaranın hep açık kalacağını bilen, sızlayacağını bilen kişi hareketsiz kalmayı seçmemiştir. Bilgi peşindeki kişi çok yorgun düştüğünde, soluklandığında da bilgi ile dinlenmeyi seçer.

Bilgiyi yaratıcı bir tarzda yaşamına işleyen kişi o bilgiyi yıllar geçse de hatırlayabilir. Bir konuda bilgi birikimine sahip olmak için çok okumak, okudukların üzerinde düşünmek ve eğer olanaklı ise tartışmak ve o bilgiyi yaratıcı bir tarzda yaşamına işlemek gerekir. Eğer olanaklı ise bir konudaki bilgi birikimini başka bir konudaki bilgi birikimi ile ilişkilendirmek de onları kalıcı hale getirir.

Bilmek öyle bir eylem ki insan o eylemin yaşamına kattıklarının farkında ise vazgeçemiyor ve hatta pek çok şeyden fedakarlık ederek bilginin peşinden koşmayı sürdürüyor. Özellikle bu dönemde bilgi edinmek için  koşmak yetmeyebiliyor, bisiklete binmek ve yüzmek de gerekiyor.

İsterim ki bilgi edindikçe edinme isteği insanların peşini bırakmasın. Bilginin güzelliğini, gücünü ve ufuk açıcı olduğunu her insan fark etsin. Bilgiye doymayan kişiler  zahmete katlanma gerekliliğini hissetsin ve “ne gereği var!” sorusunu aşabilsin.  Zahmete katlanmak, yaralanmak ve bilgiye ulaşmak sonucunda yaşanan inanılmaz duygular var.

Bilmediklerimizin her daim daha fazla olacak olması bilginin gücünü de bizim gücümüzü de azaltmaz. Öğrendiklerimizin  iç dünyamızı şekillendirmesi ve iç dünyamız şekillendiğinde yeni bilgilere ihtiyaç duyması sonucunda gelişiyoruz. Bilgi edinmek için yaşama ilgi duyabilmeli, merak edebilmeli ve bilgilerimizi kendimize saklamak yerine paylaşabilmeliyiz. Yaşama her birimiz ilgi duyuyoruz belki ama sorular sormuyoruz. Her birimiz merak ediyor olabiliriz ama merak ettiğimiz şeyler veya cevap aradığımız konular bizim ufkumuzu açıyor mu?

Yasemin Şenyurt


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder