Bazen alıngan gözlerim
Yıldızlara küs
Bazen siyah bir kartonda umulmadık beyaz fırça dokunuşu sanki ay
Fotoğraflarda hep balıkçılar
Omuzlarında martı izi
Elleri yara bere içinde
Farkında ya da değil
Şarkı söylerken tutuyor dileğini
Farkında ya da değil
Ay bazen simit kadar
Çay bazen gümüş rengi
Caddeler boş
Bağışla beni
Sonra at Himalayalardan
Sonra kuralım sofrayı Marsa
Belki yetmiş yedi ile çinko derim
Dalıp gideriz sonra
İnsan nasıl hırslanıyor
Oturup oturup kalkıyor
Golmüş falan
Futboldan anlamam
Hoppala diyor bir garip
Çağrışımlar yüzünden hep tombala
Bağışla beni
Taklamakan'da öldüm
Doğmak için yüz adım attım
Bin adım da içimde
Doğabildim mi?
Şiir kokuyorum
Deniz görünümünde
Çağrışımlar yüzünden
Deniz kokuyorum
Şiir gibi bir gol
Kimse bağırmıyor
Ben ağrıyorum
Bağırır gibi
Karışır gibi çaya
Kaç kulaç atsam
Uçuyorum bilmiyorum
Sarman kağıtlar
Hasır sandıkta büyüyor
Kedi yavruları sanki
İkinci çinkoda
Hepsi uyukluyor
Biram bitmiş
Sen en iyisi bana bir mektup yaz
Ömrümde bir kez şanslı olayım
Çok mu zor
Koydum bütün gözyaşlarımı bir şişeye
Ben hiç ağlamadım dedim
Yalan mı
Gerçeğe hangi kazıda ulaşılmış ki
Şiirimin derdi bu değil
Yine de soruyorum
Gerçek çoğalan bir şey midir
Dikiş atılmış başıma
Zonklar mı mesela gerçek
Sen en iyisi tombala de
Bitsin bu şiirimsi
Yasemin Şenyurt
12.11.2018
Ankara
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder