19 Ekim 2016 Çarşamba

Anneannem Seslendi


Bir daha geçerlerse " Buyurun yahu, birer cıgara içelim" diyeceğim. Birbirimizi ancak tanıyoruz ama ne zararı var! Yarım saattir yalnız sineğin vızıltısını duyuyorum. İşte yunuslar geçiyor. Oh! Hiç olmazsa yunuslar geçiyor."

Sait Faik

Kendi Kendime öyküsünü okurken sırtıma kedim tırmandı. Anneannemin yıllar önce anlattığı masalları hatırlayamadığım geldi aklıma. Hele içlerinden birini baştan sona hatırlamayı o kadar isterdim ki... İlginç şeyler olurdu o masallarda ama o en çok hatırlamak istediğim bambaşkaydı.

Bir kağıdı düzleştirir gibi gözlerimi açmaya çalışıyorum. Anıların içinden geçerken burada olduğumu ve 2016 yılının Ekim ayında olduğumu söyleyecek bir e-posta. O e-postayı tekrar tekrar okuyacağım. Tek sözcük yazıyor o e-postada ama ben onu anneannemin masallarından en çok hatırlamak istediğime dönüştürüyorum. Hayal gücümün sapasağlam olduğu gün gibi ortada.

Tek sözcük yazıyor e-postada. Okunulabilir, cevap yazılabilir, düşünülebilir üzerinde ama o tek sözcüğü önce bir cümleye ve sonra bir masala dönüştürme isteğini makul bulmuyorlar bu devirde. Hayal gücünü küçümsüyorlar yaşadığımız bu devirde. Sırtıma tırmanan sarmaşık da olabilir yunus da. Her şey sıralı, doğru düzgün gitsin istiyoruz ve kare kare olsun istiyoruz. Masallar böyle değil iyi ki...

Anneannemin adı Şevkiye. Dayımın adı Mithat. Teyzemin adı Ayten. Annemin adı Nilüfer. Dedemin adı Kadir. En önce dedem ayrıldı bu hayattan. Emlak işiyle uğraşırmış. Rakıyı ve misafir ağırlamayı sevdiğini ama bizi her şeyden çok sevdiğini anlattı annem. Anneannem dedemi tanıdığında dedeme Zımbırtılı Kadir derlermiş yüzündeki sivilcelerden dolayı. Anneannem annesini ve babasını çok küçükken kaybetmiş. Onu halası büyütmüş. Bence anneannemi masallar da büyütmüş...

İnsan masallarla büyüyünce iyi kalpli oluyor demek geliyor içimden. Anneannem sesleniyor: "Sırtına tırmanan sarmaşıktan bahset diğer öyküde"...

Yasemin Şenyurt

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder