22 Temmuz 2016 Cuma

Dönüm Noktam




Güvercinlere simit götürmek için yola koyuldum. Aklımda “bu yaşta yapılır mı bu çılgınlık” düşüncesi ve çok çelişkili gibi gözükse de “asıl bu yaşta yapılır bu çılgınlık” düşüncesi… İdrak ettiğim, karar verdiğim, derin bir biçimde isteğim bu. Gerçek anlamda hayattan ne istediğini bildiğin anda başka bir kişi oluyorsun ve eylemlerin anlam kazanıyor.
Sorularıma ve sorunlarıma bile anlam katıyor şu andaki kararlı duruşum. Ne istediğimi, asıl beklentimi, kendimi sekiz sene sonra nerede görmek istediğimi buldum. Yaşadıklarımdan pişman değilim çünkü onlar sayesinde bu yere geldim. Onlar sayesinde şu anda hayatıma yön veriyorum. Deneyimlerim bana gerçekten ne istediğimi bulduğum anda onun için çok daha iyi çalışacağımı söyledi.
Güvercinlere simit götürmek ve biraz da kendi başıma kalmak için yola koyuldum. Yola çıktığımda günün başladığına dair işaretler vardı sokaklarda. Biraz yürüyünce “bu, hiç de çılgınlık değil” dedim. Bu aklı başında her insanın hayatının bir döneminde er ya da geç ulaşması gereken yer dedim ve sevindim.
Dirseklerim de çürüse, gözüm de bozulsa, yorgunluktan canım da çıkıyor olsa kolay kolay vazgeçmem. Gerçekten ne istediğimi bulduğum için şanslıyım. Hem de çok şanslıyım. Engellere, sıkıntılara, acıya, kaygıya varım. Madem ki bu amaç beni ben yapacak…
Düşmeye, eleştirilmeye, dönüşmeye, yıpranmaya razıyım. Düştüğüm yerden kalkmak için hayalime güveniyorum. Eleştirildiğim yerde sakin ve anlayışlı olabilirim. Dönüştüğüm yerde, yıprandığım yerde kendime verdiğim bir hediyem var.
Bu hayata neden geldiğini bulmuş olmak bir insan için olağanüstü bir deneyim ve ben bu deneyimden çok şey öğreniyorum.
Sonunda Kuğulu Park’tayım. Elimde simit lokmaları ve bir plastik bardaktan yudumladığım çay. Güvercinlerin hizasına geldim. Yere yakınım ve aynı zamanda bu yer, şu saat, şu mevsim bu denli güzel olmamıştı hiç.  Geçip gitti böyle milyarlarca an ama daha önce hiç bu kadar ben olmamıştım. Daha önce de istediklerim, amaçlarım, korkularım vardı ama daha önce hiç bu kadar aydınlık ve net gözükmüyordu yaşamım. Korkularımı yenecek, engelleri aşacak, sıkıntının anlamını unutacak kadar azim var içimde. Biçim verebileceğim anlamlı bir bütün benim yaşamım.
Yere yakınım ve güvercinler etrafımda.
Serçeler de katılıyor.
Sesleri çoğalıyor sokağın.
Bir hazine bulmuş olsaydım ve bana bu hazineyle ömür boyu maddi, manevi sıkıntı çekmeyeceğimi söyleselerdi şu andaki halimden, biçim vereceğim anlamlı yaşantımdan ve bu anlamlı yaşantı için çekeceğim sıkıntılardan vazgeçmezdim.

 Yasemin Şenyurt

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder