31 Mayıs 2020 Pazar

Oruç Aruoba




Oruç Aruoba'yı De Ki İşte kitabı ile tanıdım. De Ki İşte kitabını dokuz ya da on kez alıp başka bir arkadaşıma okuması için verince yeniden aldım, o kitabım duruyor. İlerleyen yıllarda Hani, Uzak, Yakın...Sonra sonra İle tanışmam ve İle'de hayata, ilişkilere dair bulduklarım, özlediklerim...

De Ki İşte'de yaşamı, ölümü, felsefeyi anlatır Oruç Aruoba. Yaşamak ve ölmek arasında ne var gerçekten? Ömür mü? Bilgelik sevgisi mi? Oruç Aruoba'nın yaşamı ve ölümü arasında bilgelik sevgisi var. Hiç bitmeyen bir arayış ve o arayışın içinde bulunan ve insana dokunan cümleler, cümleler şiir gibi...Cümleleri anlamak için başa dönebilmek gerek çoğu kez, baş dediğimiz ağrının en çok hissedildiği yere... 

Oruç Aruoba sayesinde yeni hayatıma başladım ben. Oruç Aruoba'yı tanıyan doktorum sayesinde anlamlı yolculuğum başladı. En sevdiğim yazarı hiç görmedim ben, kendisiyle konuşmadım ve kendisine  mektup yazmadım. Ama o hep mektup yazdı yeni kitaplarıyla... Yeni kitabı yayımlandı mı diye gittim çoğu kez Dost Kitabevine. Kitaplarında yaşamın anlamını, sevmeyi, özlemeyi buldum. Arayış içindeydim, hala içindeyim, yaşama dokunan cümleler okumak istiyorum. Yeniden ve yeniden onun kitaplarına dönerek konuşacağım. 

Yakınımı kaybetmiş olmanın hissi nasıl biliyor musunuz? Bir daha kendisinden mektup alamayacak olmanın hüznü nasıl biliyor musunuz? Cümlelerinden koşa koşa gelen haylaz çocuğa bakıp gülümsüyorum şimdi. Başa dönmek gerek, çocukluğa, eski defterlerin kapaklarına ve oradan ayrılıp kitabevinde dolaşmak gerek, belki de bir yerlerde hiç okumadığım bir kitabı vardır... Ağrının en çok olduğu yeri hissedip kesmemek lazım ağrıyı... Duymalı, duyumsamalı... 

Bana yeni bir yaşam hediye ettiğini yazmadım hiç kendisine ama biliyordu bence. Duyuyordu, duyumsuyordu... Yaşamının ve ölümünün arasında neler olup bittiğini bilmeden yakın olunabilir mi? Bir salise paylaşılmadan bir kitap tartışılmış, bir yolculuğa birlikte çıkılmış, birlikte ağlanmış olabilir mi? Oruç Aruoba'yı kitapları ile tanıyan bir okuru olarak çok özleyeceğim. 

Gözyaşının ardı arkası kesilmeyecek ve aklımı son kez ve başa dönmemecesine yitireceğimi zannettim bu sabah haberi görünce. Ama başa dönmek gerek, ağrının en çok olduğu yere.

Yasemin Şenyurt

31.05.2020 

Ankara

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder