3 Şubat 2017 Cuma

uyumsuz uslarımız






uyumsuz uslarımızda
bir heyecandır kainatta olmak
şekilleri tanımamak ayıbından kurtulacağız derken sayılara çarpılmak
sözcükleri koklayıp yurt edinmek
uyumsuz uslarımızda
şiirli belleklerimizde
bir heyecandır
kaybolmak

uyumsuz uslarımızda
inatçı umut
kanatlarını gizleyen bir usta

uyumsuz uslarımızda 
bir susam tanesinin düşüşünün 
yaprağın renk değiştirmesinin
kaptanın ıslığının 
inatçılığı

uyumsuz uslarımızda
bir çeşit bilinmezlik
nerededir o sesin hüznü ile kendini unutanlar
nerededir anılar

uyumsuz uslarımızda
mentollü tatlara düşkünlüğümüz
uyumsuz uslarımızda
bir mola yerinin yayılıp genişlemesi
öyle çok genişlemesi ki
do re mi fa so la si

sesimizin kırılıp kırılıp düştükçe
kendine kavuşması
kabuk tutması gecenin
kabuğun kalkması kendiliğinden
uysal bir sis

uyumsuz uslarımızda
bir hamak
şeklinden yana olup 
renginde sallandığımız
güneşin bahçeye usul usul girişi

bir çocuğun kahkahasında beliren ve hiç bitmeyen şarkılar
uyumsuz uslarımızda
pencerenin karnı
pencerenin karnında bir çiçek
çiçeğin içinde hediye

uyumsuz uslarımız
bir çeşit hediye
sesler duyar sesler alırız
kaçarız seslerden
sarılırız seslere

uyumsuz uslarımız
bir türlü anlaşılmayan
biraz yıldızları
yağmuru
anlamak isteyen

iki hidrojen 
bir oksijen 
su
peki su nedir 
totolojiye gelmeden
şiir söyleyebilir suyu

uyumsuz uslarımızda
su
hani şiirin başından itibaren
çıktığımız düşsel merdiven
belki de silip silip buğulandırdığımız pencere
belki

su sudur
hani muslukları kırarcasına akıp
topraktan kanarcasına filizlenen
su hani şu şiiri yazan terzinin bardağındaki
yaşam kaynağı diye gezer bulmacalarda

uyumsuz uslarımızda
su asla su değildir
hele iki hidrojen ve bir oksijen hiç değildir
uyumsuz uslarımızda
demlenir sözcükler
süzgeçten geçer
anlama kavuşur hayat
anlamak isteyenler önce hissederler


Yasemin Şenyurt

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder