20 Nisan 2019 Cumartesi

Deniz Kabuğu Sokak





İnsan kendine kesme şeker uzatabiliyor. Kendine çay demleyebiliyor. Sıcacık ekmeğin köşesini kimseler görmeden ısırabiliyor. Yalnızken insan evini havaya uçurabiliyor düş gücü ile. Ekose gömleğin kendisine yakıştığını düşünebiliyor. Ayakkabılarını boyarken ıslık çalıyor. Keyifsiz olduğunda kat kat kahve giyiniyor. Üşüdüğünde pencereleri sonuna kadar açıyor. Üzerinde dolaşıyor uğur böceğinin düş gücü ile. Ben kimim diyecek gibi oluyor. Hep içinde sanki deniz kabuğunun…

Adresim deniz kabuğu sokak diyor soranlara. Kaçıncı katta oturuyorsunuz diyorlar anlayışsız bir şekilde. Mavinci katta cam göbeği dairesinde. Gülüp geçecekler ama geçemiyorlar. Üzülüp susacaklar ama susmuyorlar. Devam ediyorlar konuşmaya, cümlelerinde ne tarçın var ne turta ne de karanfil. Devam ediyorlar gürültüye.

Hep içinde deniz kabuğunun. Beyin sapına bir şey olduğu yok. Sadece konuşmasını kesen bir şiiri duyuyor. Şiiri o kadar güçlü duyuyor ki ben kimim diyecek insanlara. İnsanlar nüfus kağıdı fotokopisi isteyecek. Kalede mi oturuyorsun diye soracaklar. Tekrar edecek adresini. Oldukça gol yemiş olduğundan bilecek neden bu soruyu sorduklarını.

Hep içinde duyacak bayram sabahını. Güneşin odanın içindeki oyununu izleyecek. Kaçıncı kat diye sorduktan sonra kahkahayı basacak muhtar. O vazgeçmeyecek. Mavinci katta cam göbeği dairesinde. Kat kat soyunacak kahvesini. İliklerinde duyacak güneşin az az ısıtmasını. İlkbahar pencereleri kırdıracak ona, kırlara yuvarlanacak, yuvarlana yuvarlana o en sevdiği masala gelecek.

İnsan kendine gökyüzü çizebiliyor, bibloları canlandırabiliyor, sözcükleri dikebiliyor, evini boyuyor, havalara giriyor çıkıyor ama adresini yanlış söylemekte de sakınca görmüyor. O zaman neden güvenmeli insana? Masalları olduğu için mi? Masallarını mutlu bitirdiği için mi? Hayatı gıdıkladığı ve sevdiğini düşündüğü için olabilir mi?

Koca evi gırgırla temizlemeyi düşünmüyorsun değil mi dediler. Koca ev mi?
Deniz kabuğu sokakta bir ev ne kadar büyük olabilir ki?
Hem gırgırın nesi var!
Çok yorulursun bizden söylemesi dediler.
Bir şarkı söylediğimde evimin tertemiz olacağını onlara söylemedim. İnanmazlar, kahrolurlar, merak ederler, türlü türlü söylentiye yol açardı bu.
Hem gırgırın nesi var!
Zaman onların ilacı. Benim ilacım şarkılar.
Melekler şahidimdir ki camgöbeği dairesindeyim.









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder