İnsan kendine kesme şeker uzatabiliyor. Kendine çay
demleyebiliyor. Sıcacık ekmeğin köşesini kimseler görmeden ısırabiliyor. Yalnızken
insan evini havaya uçurabiliyor düş gücü ile. Ekose gömleğin kendisine
yakıştığını düşünebiliyor. Ayakkabılarını boyarken ıslık çalıyor. Keyifsiz
olduğunda kat kat kahve giyiniyor. Üşüdüğünde pencereleri sonuna kadar açıyor.
Üzerinde dolaşıyor uğur böceğinin düş gücü ile. Ben kimim diyecek gibi oluyor. Hep
içinde sanki deniz kabuğunun…
Adresim deniz kabuğu sokak diyor soranlara. Kaçıncı
katta oturuyorsunuz diyorlar anlayışsız bir şekilde. Mavinci katta cam göbeği
dairesinde. Gülüp geçecekler ama geçemiyorlar. Üzülüp susacaklar ama
susmuyorlar. Devam ediyorlar konuşmaya, cümlelerinde ne tarçın var ne turta ne
de karanfil. Devam ediyorlar gürültüye.
Hep içinde deniz kabuğunun. Beyin sapına bir şey
olduğu yok. Sadece konuşmasını kesen bir şiiri duyuyor. Şiiri o kadar güçlü
duyuyor ki ben kimim diyecek insanlara. İnsanlar nüfus kağıdı fotokopisi isteyecek.
Kalede mi oturuyorsun diye soracaklar. Tekrar edecek adresini. Oldukça gol
yemiş olduğundan bilecek neden bu soruyu sorduklarını.
Hep içinde duyacak bayram sabahını. Güneşin odanın
içindeki oyununu izleyecek. Kaçıncı kat diye sorduktan sonra kahkahayı basacak
muhtar. O vazgeçmeyecek. Mavinci katta cam göbeği dairesinde. Kat kat soyunacak
kahvesini. İliklerinde duyacak güneşin az az ısıtmasını. İlkbahar pencereleri
kırdıracak ona, kırlara yuvarlanacak, yuvarlana yuvarlana o en sevdiği masala
gelecek.
İnsan kendine gökyüzü çizebiliyor, bibloları
canlandırabiliyor, sözcükleri dikebiliyor, evini boyuyor, havalara giriyor
çıkıyor ama adresini yanlış söylemekte de sakınca görmüyor. O zaman neden
güvenmeli insana? Masalları olduğu için mi? Masallarını mutlu bitirdiği için
mi? Hayatı gıdıkladığı ve sevdiğini düşündüğü için olabilir mi?
Koca evi gırgırla temizlemeyi düşünmüyorsun değil mi dediler.
Koca ev mi?
Deniz kabuğu sokakta bir ev ne kadar büyük olabilir
ki?
Hem gırgırın nesi var!
Çok yorulursun bizden söylemesi dediler.
Bir şarkı söylediğimde evimin tertemiz olacağını
onlara söylemedim. İnanmazlar, kahrolurlar, merak ederler, türlü türlü söylentiye
yol açardı bu.
Hem gırgırın nesi var!
Zaman onların ilacı. Benim ilacım şarkılar.
Melekler şahidimdir ki camgöbeği dairesindeyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder