Masalsız kendim olamayacağımı anlamamı sağlayan anneanneme...
Tekrar etsin şiir. Yankılansın mavi. Bir müzik kutusundayım şimdi. Bir kar küresinin içindeyim. Kar, kar, kar diyerek yağmaz ama masalım ben. Masalımdayım. Penceremi açıyorum. Kar evin en güzel odasını dolduruyor. Sihirli değneğimle bir kahverengi köpeğe dönüşüyorum. Kar evin odasında ve köpek de kar odaya doldukça havlıyor. Güzel havlıyor üstelik. Mırıl mırıl havlıyor. Biraz dikkatli dinleyebilseniz onun konuştuğunu anlayabilirsiniz. Sihirli değneğimle pencereden içeriye giren bir beyaz köpeğim şimdi. İki köpek oynuyor masalımda. Noel Baba şaşkın, Noel Baba benim, Noel Baba gözlerini ovuşturuyor. Bir de noel çocuk var. O hep uyuyor. Onun rüyalarını dinliyorum. Siz de dinleseniz keşke...
Zamanınız yok. Bol bol iş güç var. Bol bol kusur var. Bol bol kas geliştiriyoruz. Bol bol ideal kilo için didiniyoruz. Didinirken didişiyoruz kıra döke. Dişe diş kana kan intikam diyerek taraftar olunmaz ama taraftar olduk sanıyoruz. Kendi kalemize gol atmadıkça hayatı anlayamayız ama anladık sanıyoruz. Şiirsiz, masalsız ne kadar eksiğiz. Tam kere tam olmak için uzaklaşıyoruz hayallerimizden ama tam kere tam olmuyoruz. Masalsız, hayalsiz, şiirsiz nasıl kendimiz olabiliriz?
Yasemin Şenyurt
21.12.2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder