21 Aralık 2018 Cuma

Gerçeğin Üst Katında Kim Oturuyor?





Kendime aydedeyim bazen. Kendime güneş ve eşim. Bazen rüyamda gökyüzünü görüyorum. Gökyüzü oluveriyorum daraldığım dakikalarda içime su serpmek için. Evren ne zaman bu hale geldi, ne zaman pan öldü? 

Renkler fırıl fırıl dönüyor içimde. Bir rüya görüyorum. Pansuman yapıyorum kendime. Kendime hemşireyim, kardeşim, kediyim. Hayatta kalmak için ayaklarımı yere basıyorum. Uçacağım yoksa, kanatlarım öyle istekli, öyle tutkulu. Seninle tanışıyorum, yüzünde maske yok. Seni düşünürken düşsel bir kentteyim. Seni düşünürken hep şarkılar mırıdanıyorum. Yemek, içmek, güvenlik, istikrar falan eskisi kadar önemli değil benim için. 

Batabilirim, çıkabilirim, düşebilirim, fırlayabilirim, sapabilirim ya da sadece yüzebilirim. Yüzerken yüzerken bir deniz yıldızı konuşur muhakkak benimle. O deniz yıldızı sensin. Deniz sensin. Yakamoz sensin. Derinlik sensin. İçimden bir ses yükselir. O ses dalgındır. O ses dalgıçtır. O ses tanrısaldır. O ses ılımandır. Ses sensin. 

Kendime her şiir yazışımda kalbimin çarpmasındasın. Kendim için çektiğim her fotoğrafta benim gözlerimsin. Sahiden yaşadığım her ansın. Gerçeğin  üst katında kim oturuyor bilmiyorum ama büyük ihtimalle o komşunun adı Hakikat değil. 

Yasemin Şenyurt
21.12.2018 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder