24 Aralık 2019 Salı

Laik Bir Ülkede Yaşamak İstiyorum !





Bağımsız yaşamamızın, özgür kararlarımızın ve eğitimin, bilimin, sanatın önündeki en büyük engel laik bir ülke olmamaktır. Laik bir ülkede din ve devlet işleri birbirine karıştırılmaz. Laik bir ülkede sağlıkla ilgili sorun yaşayan kişi bilime başvurur. Tedavi ve iyileşme sürecinde dinle ilgili olduğu düşünülen ama gerçekte dinle değil parayla, köşe dönmeyle ilgisi olan cinleri uzaklaştırdığını iddia eden kişilere rağbet yoktur. Bu kişiler gerçek bir iyileşme yolculuğunun önündeki engellerdir.  Bu kişiler zaman kaybına yol açar ve bu süreç kişinin sağlığını daha kötüleştirir. 


 Laik bir ülkede eğitim kişilerin kendilerini geliştirmesine, toplum için, gelecek için güzel işler yapmasına olanak sağlar. Eğitimin amacı kişilere dünya hakkında bilgiler vermek ve bu bilgileri yorumlamaları için kendi akıllarına güvenmelerini sağlamaktır. Her bilginin olduğu gibi kabulü değil, bilgiler karşısında sorgulayıcı tutum esastır. Kişi sorgulayıcı tutumunu ne kadar derinleştirirse hayatı kavrayışı o denli iyi olacaktır. Bakış açılarının zenginleşmesi eleştirel bir tutum ile mümkündür. Okullarda, üniversitede eleştirel tutumun yerini inanç alırsa; bireyler öğrendikleri karşısında el pençe divan duracaklardır. Bireyler öğrendikleri ile yaşamları arasındaki ilişkinin netleşmesini beklemeye başlayacak ve bu bekleyiş bireyi pasifleştirecektir. Sorular soran, aktif bir biçimde öğrenmek isteyen çocukların, gençlerin önündeki en büyük engeldir soru soramamak. Eleştirel tutumdan uzaklaşan eğitim sistemi bireyi kısıtlayacak, soru sormaktan uzaklaştıracak ve sonuçta kişinin sorumluluk duygusunu elinden alarak özgürlüğüne engel olacaktır. Kişi bilimde, sanatta, siyasette, felsefede neler olduğu hakkında kulaktan dolma bilgilerle yetindiği zaman araştırmak gibi müthiş bir yolculuğa çıkamayacak ve bu yolculuğa çıkamadığı için bakış açısı her geçen gün daha da daralacaktır. 

Laik bir ülkede yaşamak istiyorum diyorsak bir an önce harekete geçelim ve olup bitenlerin farkında olalım. Laik bir ülkede yaşamak istemiyorum diyorsak ne dediğimizin farkına varalım, zahmet olacak ama ne dediğimizi düşünelim. Eylemlerimizin kısıtlandığı, seçimlerimizin olmadığı, eşit olmadığımız ve olmayacağımız, gözetlendiğimiz bir toplumda ne kadar sağlıklı, ne kadar üretken ve ne kadar mutlu olabiliriz? Sağlığın elden gittiği, sevdiğimiz şeyleri yaparken bile acaba başkaları ne der diye ödümüzün patladığı, varolan veya olası baskılar nedeniyle eylemsiz kaldığımız bir yaşam gerçekten yaşamak mıdır? 

Yasemin Şenyurt
25.12.2019
Ankara

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder