Merhaba kırmızı
kütür kütür merhaba
çılgınca sevmekte üstüme yok
güneşi ve şeyleri
şeyler ki bazen karanfile dönük
sözcüklerin loşluğunda
merhaba şeftali
giderayak merhaba
çağırdığım orman
daldığım deniz
ve bütün cevizler
saklanırken
sarmaş dolaş olmuş mavi
merhaba
dalda unutulduğunu sanan dut
kayboluşların en hakisi
gülseydim ece olurdum
merhaba ece derlerdi
merhaba
şu sesi duysan tamam
bir öyküde unutulduğunu sanan mendil
yorgun ve neşeli olabilir insan
sen de unutulmuş falan değilsin
salkım salkım yeşil
sen çok sevilmişsin
hayır hayır
sevinç değil
sevgi
sevgi
bir mektup bekliyorum
saatleri yiyor şarkılar
merhaba
tutunamayanlar'ı okurken
başka bir yeryüzünün
bambaşka diline
kaldırmıştım kadehimi
beni bıçaklamışlardı
umrumda değildi
rakı rakı kokmuştum
hangi masalda
hayır hayır
masa değil
masal
adı sanı duyulmamış
güvercinler çok seviyor kedilerimi
yaşamın aklımı gıdıklaması bundan mı
kendi etrafımda dönerek
yere kapaklanıyorum sonunda
merhaba sekiz yaşım
merhaba
şiirler var ya
adam kadın çocuk ediyor insanı
kütür kütür kırmızıya dokunuyorsun
ağlıyorsun sonra
bıçaklanmamışım meğer
yalancı bana kimse inanmasın
merhaba
seksen yaşım
sırdaşım
saçlarımı koklasan ölürsün sanki dedim
merhaba ece dedi
nereden biliyor ki bu şiiri
o mu yazmış
merhaba giden aklım
kükreyen yüreğim
yasemin şenyurt
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder